Kalender Çelebi, oturduğu makamın gereklerini yerine getirerek
ecdatlarının yolunda yürüyerek Alevi direniş tarihine geçmiştir. Kalender
Çelebi, Osmalı saltanatının egemen olduğu, Anadolu’da yaşayan halkın başta
Aleviler olmak üzere ağır baskılar altında yaşadığı dönemde düzenin değişmesi
için tarihe geçmiş en büyük Alevi ayaklanmalarından birini gerçekleştirdi.
Ayaklanma Alevi tarihinde
sıkça yaşanan bir durumdu. Çünkü baskının, dışlanmanın, horlanmanın,
katliamların olduğu yerde mutlaka direniş de olur. İşte bütün bunlar Kalender
Çelebi’nin önderlik ettiği ayaklanma sürecinde de mevcuttu.
Ayaklanma 1526’larda Kırşehir-Ankara bölgesinde başladı.
Ayaklanmaya önderlik eden Kalender Çelebi’nin yanında sayıları az olan ama
itikatları, kararlılıkları kesin olan Alevi-Bektaşi topluluğu vardı. Kalender
Çelebi, üstüne gönderilen Osmanlı askerini ardı ardına mağlup ediyordu. Bu
mağlubiyetler Kalender Çelebi’nin ününü arttırıyordu. Ayaklanmaya katılanların
sayısı artıyordu. Osmanlı devlet sisteminden rahatsız olan ne kadar kesim varsa,
Kalender Çelebi’nin ayaklanmasına katılıyordu. Ayaklanmacıların sayısı bu
katılanlarla 30-40 bin civarına ulaşıyor, kapsamı genişli yerde Maraş, Adana,
Tarsus, Sivas bölgelerine kadar ulaşıyordu. Osmanlı kumandanları, ayaklanmayı
silahla bastıramayacaklarını anlayınca hilelere başvurdular.
Ayaklanmaya katılan kesimleri iyi tahlil eden Osmanlı, onlara çeşitli vaatler
vererek ayaklandırmadan vazgeçirdi. Bunun sonucunda Kalender Çelebi’nin yanında
onunla başlayanlar kaldı. Bunların sayıları 3-4 bin civarındaydı.
Kalender Çelebi ve geride kalan taraftarları sonuna dek
savaştılar. 1527 yılında Nurhak Dağında yapılan savaşta Kalender Çelebi şehit
edildi. Başı gövdesinden kopartılarak İstanbul’a gönderildi.
Kalender Çelebi, mücadelesiyle Hacı Bektaş’a, İmam Hüseyin’e,
Hz. Ali’ye bağlılığını göstermiş, aynı zamanda bir çoklarının aksine zalimin
zulmüne boyun eğmeyerek Alevi yolunun iyi bir önderi olduğunu kanıtlamıştır.
*Alıntı Alevi Konseyi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder