Pir Sultan Abdal’ın asıl ismi Haydar’dır. Soyu Yemen’den olup
oradan Hoy’a yerleştikleri Anadolu’ya göçle beraber Sivas Yıldızeli Banaz
yaylasına yerleştiği belirtilmektedir. Kesin doğum ve şahadet tarihi
bilinmemekle beraber 1500’lü yıllarda yaşadığı varsayılmaktadır. Pir Sultan
Abdal’ın en büyük özelliği ne pahasına olursa olsun inandığı değerlerden zerre
kadar taviz vermemesidir. Pir Sultan Abdal’ın günümüzde de oldukça popüler olan
şiirlerinden anlaşıldığı üzere, Pir Sultan komple bir insandır. O salt bir şair
değil, aynı zamanda halkın önderi, sözcüsü olarak siyasi bir kişiliktir de.
Nitekim bunu bilen Osmanlı devleti, Pir Sultan’a mevki makam sunmuş bunda
başarılı olamayınca Pir Sultan’ı idam ettirmiştir. Osmanlı devleti onu idam edip
yok edeyim derken Pir Sultan Abdal daha da ölümsüzleşti.
Pir Sultan Abdal, şiirlerinde genellikle Alevi davasına ve
ulularına olan bağlılığını işlemiştir. Bunların başında da Hz. Muhammed, Hz.
Ali, On iki İmamlar, Hacı Bektaşi Veli gelmektedir. Pir Sultan kendi çağının
acılarına ancak direnişle son verileceğini coşkulu bir şekilde şiirlerinde dile
getirmiştir. Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı 1500’lü yıllarda Anadolu da Osmanlı
zulmü vardı. Osmanlı devleti halkı ağır vergilere bağlıyor olmadık baskılar
uyguluyordu. Bu baskıların sonucu sürekli isyanlar, başkaldırılar gelişiyordu.
Gelişen başkaldırılar anlı-şanlı Osmanlı imparatorluğunu sarsıyordu. Osmanlı
imparatorluğunun yöneticileri sadece isyan edenleri değil, bir baştan bir başa
tüm halkı kılıçtan geçirip, kanlı saltanatlarını sürdürüyorlardı. İşte Pir
Sultan Abdal böylesi koşulların ağır olduğu bir dönemde Anadolu’yu karış karış
gezerek bir muhalefet hareketi geliştiriyor ve halkı sömürücü düzene karşı
direnmeye çağırıyordu. Pir Sultan Abdal’ın çağrısı salt Aleviler için değil,
Osmanlının sömürge düzeninden rahatsız olan herkeseydi. Pir Sultan’ın en büyük
propaganda malzemesi Alevi öğretisindeki eşitliği, paylaşmacılığı dile getirdiği
şiirleriydi. Pir Sultan Abdal Alevi öğretisi hakkında muazzam bir bilgi
birikimine sahipti. Bu bilgisini şiirlerine yansıtıyor, bir ‘yol’ insanı olarak
inancının gereklerini yerine getiriyordu. Bilindiği gibi Alevi inancının en
belirgin özelliklerinden biriside, ne pahasına olursa olsun haksızlığa,
sömürüye, zalimin zulmüne karşı olmaktır. Pir Sultan bu ilkeyi sonuna kadar
savundu ve sonunda da Osmanlı devletinin Sivas paşası Hızır (Hınzır) tarafından
astırılarak ilkeleri uğruna şehit edildi.
Pir Sultan Abdal, Alevi toplumunun yetiştirdiği en büyük
kahramanlardan biridir. Pir Sultan Abdal eylemiyle, sanatıyla bir çığır
açmıştır. Anadolu da Pir Sultanlar geleneğini başlatmıştır. Bu gelenek onurlu,
erdemli insan olma geleneğidir. Bu gelenek ve yarattığı değerler, evrensel
anlamda bütün insanlık için bir şereftir.
*Alıntı Alevi Konseyi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder